Acıbadem Taksim Ortopedi ve Travmatoloji Hastanesi Ortopedik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Seyit Ali Gümüştaş “Son yıllarda kanser tedavilerinin gelişmesiyle birlikte yaşam beklentisinin artmasıyla birlikte metastatik kemik kanseriyle karşılaşma sıklığı da artıyor. Kemik, akciğer ve karaciğerden sonra en sık görülen üçüncü metastaz bölgesidir. Kemik metastazı olan hastalar kliniğe çok farklı şekillerde başvurabilirler. Sıklıkla kanser tanısı alan hastaların rutin taramaları sırasında tespit edilir. “Ancak bazı hastalarda kanser öyküsü olmamasına rağmen doğrudan kemik metastazı tanısı konulsa da, bu durum yıllar sonra ortaya çıkan tedavi edilmiş bir kanserin belirtisi de olabilir” diyor. prof. Dr. Seyit Ali Gümüştaş, kemik metastazları hakkında bilmeniz gerekenleri anlatarak önemli uyarı ve tüyolar verdi.Bu işaretler göz ardı edilemez! Kemik metastazları sıklıkla önceden kanser tanısı almış hastaların rutin taramalarında tespit edilir. Ancak bazı hastaların ağrı şikayetiyle doktora başvurduğunu söyleyen Prof. Seyit Ali Gümüştaş, ağrının belirleyici unsurunun istirahatte bile devam etmesi ve şiddetinin giderek artması olduğunu açıklıyor. Öyle ki hasta gece ağrı nedeniyle uyanır ve standart ağrı kesicilerden faydalanamaz. Kötü huylu kemik tümörlerinin belirtisi olan gece uykudan uyandıran ağrının iyi huylu tümörlerde çok nadir görüldüğünü vurgulayan Prof. metastazları olduğunu ve bu hastalıklarla başvuran hastaların kemik metastazları açısından araştırılmasının oldukça önemli olduğunu belirtti. Erken teşhis hayat kurtarır!Ortopedik onkoloji uzmanı Prof., kemik metastazlarında kemik hasarına bağlı olarak kırıklar oluşabildiğinden erken teşhisin hayat kurtardığını ve yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olduğunu söyledi. Gümüştaş, “Kemik metastazlarını, özellikle kemiğin kendisinden kaynaklanan kötü huylu tümörlerden ayırmak çok önemli ve kesin tanı konulduktan sonra tedavi planlaması yapılmalıdır. Aksi takdirde hastanın hayatı geri dönülemez şekilde olumsuz etkilenebilir. Bu nedenle hastanın tanımı, fizik muayenesi ve gerekli radyolojik tetkiklerin ardından bazı durumlarda biyopsi alınması da gerekebilir. Biyopsi ile kesin tanı konulabilmesine rağmen hastaların %3-4’ünde tümörün kaynağı belirlenemeyebilir.Ağrıda çok hızlı ve belirgin bir azalma elde edilirKemik metastazlarının tedavisinin öncelikle hastanın ağrısının azaltılması, kırık gelişiminin önlenmesi ve yaşam kalitesinin artırılmasının amaçlandığını vurgulayan Dr. Seyit Ali Gümüştaş, kırık veya kırılma riskinin mevcut olduğu durumlarda açık veya kapalı ameliyatın tercih edildiğini söylüyor. Tedavi yönteminin kişiye özel planlandığını vurgulayan Prof. Dr. Gümüştaş, şunları söyledi: “Son yıllarda en sık kullanılan kapalı yöntem, tümörün yüksek sıcaklıkta yakılarak küçültülmesi yöntemi olan radyofrekans ablasyondur. Bu yöntem genellikle radyoterapiye rağmen sonuç alınamayan ve açık ameliyatı tolere edemeyen hastalara uygulanır. Yöntem anestezi altında ve görüntü rehberliğinde gerçekleştirilir ve yalnızca bir gece hastanede kalmayı gerektirir. “Riski düşük ve hızlı sonuç veren radyofrekans ablasyon yöntemi sayesinde ağrılarda çok hızlı ve belirgin bir azalma sağlanıyor” diyor Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–